6 Ağustos 2012 Pazartesi

 Deng Siao-ping Revizyonizmi ve
Çin Gerçeği
   Çin’de 1976 yılı Eylül’ünde Mao öldü. 1976-1978 arasında iktidara orta yolcu Hua Guo-feng kliği geldi. 1978 yılında ise ÇKP içinde sinsice mevzilenmiş olan Deng Siao-ping kliği karşı-devrimci hükümet darbesiyle iktidarı Hua’nın elinden aldı. Ve hızla ÇKPiçinde tasfiyeler başladı. Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin önderleri olan Dörtler (Jiang Qing, Yao Ven-yuan, Vang Hung-ven, Çang Çun-çiao ) tutuklanarak hapsedildiler. Bunlardan Jiang Quing, Mao  Tse-toung’un eşi idi. Ve ardından ÇKP ekonomik olarak hızla kapitalizmin yoluna sürüklendi. Bu konudaki programlarını Dört Modernleşme Hareketi olarak açıkladı, revizyonist Deng kliği. Ve bu süreçte IMF ve Dünya Bankası ile görüşmeler başlattılar. Onların kapitalizm konusundaki tecrübelerinden yararlandılar. Ve ABD ile iki karşıt kutup çelişkisine son vererek her ikisinin de emperyalist-kapitalist kampta olduğunu pratikleriyle ortaya koydular. Çin birçok kapitalist yatırıma sahne oldu. Mao döneminde Coca Cola şişesi bile giremeyen Çin’e Amerikalılar Mac Donald’s’lar açtılar yüzlerce. Bu arada modern revizyonist Ruslar ile de aralarını düzelten revizyonist Çin yönetimi hem ABD hem de Rusya için “komünist tehlike” olmaktan çıktı. Türkiye cephesinde ise Perinçekler ABD yanlısı olmaları nedeniyle Deng Siao-ping’in kapitalist yolcuçizgisini daha 1978’lerden itibaren desteklediler. Bu konuda kitleleri yanıltmak için revizyonist Çin kaynaklı bir kitap olan ve Büyük Proleter Kültür Devriminin önderlerini karalayan “ Mao’nun Devrimci Çizgisi’nin Dörtlü Çete’ye Karşı Zaferi” adlı kitabı yayınladılar. Halbuki birkaç yıl önce Dörtlü Çete dediklerine Büyük Kültür Devriminin önderleri diyorlardı. Ve onların kitabı olan “Proletarya Diktatörlüğü Üzerine Sorular ve Cevaplar” adlı kitabı yayınlamışlardı. Bütün bunların yanı sıra Mao Tse-toung sosyalistler iktidarda olsa bile henüz kimin kazanacağının belli olmadığını söylüyordu. Ve  iki çizgi mücadelesinin sosyalizm şartlarında da sürdüğü yolundaki saptamasını kavratmaya çalışıyordu.. “Revizyonizme karşı on bin yıl mücadele azmi” şiarını atmasının sebebi de sınıf mücadelesinin sürdürülmesi gerektiğindendi. Kültür devrimi de bu nedenle yapılmıştı. Partinin içinde iki yol, iki çizgi her zaman olacaktı Mao’ya göre. Hatta insanın içinde bile iki yön vardı; biri aslan yön, diğeri de maymun yön. Bu konuda bilgi edinilmesi için Mao’nun MAY Yayınlarından çıkan kitabı YAYINLANMAMIŞ YAZILAR’ı okumanızı öneririm. Sosyalizmlerdeki iki çizgi mücadeleleri hep sürmüştür. Lenin ile Buharin ve benzerleri arasındaki, Stalin ile Troçki arasındaki, Mao ile Liu Şao-şi ve Deng Siao-ping arasındaki mücadeleler sosyalist toplumdaki iki çizgi mücadeleleriydi. Ve bence bu kapitalizme geri dönüşler birer istisna olmaktan çıktılar. Gerek Sovyet Bloğu'nda gerekse Çin’de ve Romanya, Yugoslavya ve Arnavutluk gibi ülkelerde meydana geldi. Teorik bir açıklama getirecek olursak, yapılmış devrimlerin tamamlanmamış devrimler olduğunu söyleyebiliriz. Ve geri dönüşün siyasal gerekçesinin bu olduğunu belirtebiliriz. Öte yandan politik-ekonomik açıdan baktığımızda da sınıfların varlığına son verilmediği için geri dönüşün temellerinin varlığını sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Bütün bunlar bizi şuraya götürür. Sosyalizm örnekleri Çin ve Sovyetler yolunu izlememelidir. Devrim tamamlanmış devrim olmalıdır ve tamamlanmış devrim de sınıfları ortadan kaldırmış olmayı şart koşar. Proletarya diktatörlüğü yerine “Bütün Halkın Devleti” kurulmalıdır. Bu biçim sınıfsız toplumun ilk biçimidir. Kapitalizmden ve feodalizmden kurtulmuş ve arınmış bir biçimdir. Oysa proletarya diktatörlüğü koşullarında hala sınıflar vardır. Dolayısıyla devrim  tamamlanmamıştır. Ve geri dönüşler için dışarıdan işgallere, emperyalist ülkelerin askeri saldırılarına gerek kalmadan ülkedeki rejim bir şekilde revizyonizme ve dolayısla kapitalizme kaymakta ve devrim sonlandırılmaktadır. . Kapitalizm her yönüyle yeniden inşa edilmektedir. İşte bunları bilmeden ve daha birçok yan sorunu bilmeden ne Çin’in geri dönüşü nede Rusların revziyonizmi doğru ve tam olarak anlaşılamaz.
     Bu konuda önümüzde tarihsel bir örnek vardır. O da Kampuchea devrimi ve onun sınıfsız toplum biçimi olan “kolektivist sosyalist rejimi” ve “Bütün Halkın Devleti”ni kurmuş olmasıdır. O toplum biçimi dünyanın tek sınıfsız toplum biçimiydi.
     Hiçbirinizin Marksist terminoloji konusunda doğru dürüst bir bilgisi yok. Bekliyorum biraz olsun devlet teorisini, sınıflar teorisini, sınıf mücadelesi teorisini bilen biri çıksın diye fakat yok. Hem bildiğiniz teorik birşey yok, hem de tarihsel bilgileriniz sıfır. Perspektif ise sisli havada giden şoför misali. Duyduğunuz birkaç kelime ile tahlil yapmaya çalışıyor, fikir yürütüyorsunuz. Önce kendinizi tanıyın. Düzeyinizi tanıyın. Bilgi birikiminizi tanıyın, sonra fikir yürütün. Türkiye'de herkesin siyasetçi olması gibi bu sayfada da neredeyse herkes hem iç hem dış politika uzmanı. Yanlış bildiğiniz şeyleri de doğru sanıyorsunuz.
     Pol Pot daima Kampuchea ormanlık alanlarında gerillalarla birlikteydi. Ali Deniz yalan söyleyerek Thatcher'in deniz piyadelerine sığındığı söylüyor. Ayrıca Kampuchea devleti resmen dünya çapında legal olarak tanındığı için ve işgale uğraması nedeniyle Birleşmiş Milletlerde Kızıl Kmerler tarafından temsil ediliyor. Yoksa senin uydurduğun yalan nedeniyle değil Ali Deniz. Sana uzun uzadıya Mao'nun teorik-pratik görüşlerinden örnekler verdim. Mao sosyalist toplumda da sınıf mücadelesinin sürdüğünü kapitalizme geri dönüşün yaşanacağını söylüyor. Ve kapitalizme geri dönüşü gerçekleştirecek olanların da Komünist Partisinin içinden çıkacağının ve parti içinde iki yol, iki çizgi mücadelesinin on bin yıl (yani bütün dünyada sosyalist devletlerin kurulmasına, emperyalizmin-kapitalizmin tamamen yıkılmasına kadar ) süreceğini söylüyor. Fakat sen bunu anlamıyorsun. Şanghay bilmemnesi yok oligarşisi var diye tutturmuşsun. Zaten partide kapitalist yolcuların sinsi bir şekilde beklediği Mao tarafından belirtiliyor. Prensler, oligarşi vs. tabii ki partinin içinden çıkıyor. Çünkü parti bir yönüyle devletin önemli bir organı. Bunları düşündüğün yok.
     Sonra "Bütün Halkın Devleti" konusunda hiçbir bilgin yok. Bütün Halkın Devleti sosyalist rejimde sınıfların ortadan kaldırıldığı durumda varolur. Onun dışında proletarya diktatörlüğü vardır. Ve proletarya diktatörlüğü de sınıfları ortadan kaldırmak ve rejimi sınıfsız topluma hazırlamak için ve de devleti emperyalist saldırılara karşı korumak için geleneksel olarak vardır. Marks'ta da proletarya diktatörlüğü vardır. Proletarya diktatörlüğü kavramını ne Lenin ne de Mao uydurmuştur. Onu ilk ileri süren Marks'tır. Ve Marks proletarya diktatörlüğünü onlarca yıla yaymaz. Bir nokta vuruşu kadar olduğunu ve bir durak olduğunu söyler.
     Lenin de sosyalizmden kapitalizme geri dönüşlerden söz etmiştir. Hiç buna değinmiyorsunuz. Lenin geri dönüşlerin küçük burjuvazinin yüzlerce yıllık alışkanlıklarından kaynaklanacağını sanmıştır. Kapitalizme küçük burjuvazinin direnci sonucu geri dönüleceği yanılgısına düşmüştür. Ve yanılmıştır. Doğruyu Mao görmüştür. Mao parti içindeki unsurların, parti içindeki iki çizgiden birinin karşı-devrimci faaliyetleri sonucu geri dönüleceğini söylemiş ve haklı çıkmıştır. Sovyetlerde Kruşçev-Brejnev kliği Çin'de ise Deng kliği geri dönüşü gerçekleştirmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder