6 Ağustos 2012 Pazartesi

BİR YANLIŞ ANLAMA
 
  Erdoğan Ateşin
Ulusal Kültür ve Uluslararası Kültür

   Burjuvazi karekteri gereği her zaman ikili bir nitelik taşımıştır: Geçmişe ilişkin olarak devrimci, geleceğe ilişkin olarak karşı devrimcidir. Bugün geldiğimiz noktada burjuvazi karşı devrimcileşmiştir ve 1900’lerden sonra devrimci barutunu tüketmiştir.1900’ler öncesi ulusal bağımsızlık mücadelesine önderlik eden burjuvazi, artık başka ulus ve halkları boyunduruk altına almak için saldırmaktadır. Artık burjuvazi başka ulusların kültürünü yok etmek için çalışmaktadır.
      Bugün dünyanın pek çok yerinde ulusları ve halkları hem kültürel hem fiziki olarak yoketmektedir.Amerikalı Kızılderililer ve Avusturalya yerlileri bu imhaya açık örnektirler.Aynı iki nitelik,ezilen ulusun burjuvazisinde de görülür. Ezilen ulusun burjuvazisi, ulusal bağımsızlık isteği ile sosyalizm korkusu arasında bocalar ve bu yüzden de, Yunanistan’da ,İrlanda’da olduğu gibi, kendi kültür mirasına ihanet etmeye her zaman hazırdır.
      Türkiye’de de Kürt ezilen ulus burjuvazisi bu kültürel ihanete her zaman açıktır. O nedenle/nedenlerle ulusal kültürlerin bir toplamı olan dünya kültürünün geleceği, uluslararası proletaryanın ellerindedir.Çünkü; her ulusal kültürde gelişmemiş bir biçimde de olsa demokratik ve sosyalist kültürün unsurları vardır.Her ulusta, hayat koşulları kaçınılmaz olarak demokrasi ve sosyalizm ideolojisini doğuran emekçi ve sömürülen kitleler vardır. Ama her ulusta aynı zamanda yalnızca unsurlar biçiminde değil, egemen kültür biçiminde bir bujuva kültürü ( çoğu ulusta gerici ve yobaz bir kültür) de vardır .Bu yüzden,genel olarak ulusal kültür,toprak ağalarının,en gerici üretim ilişkilerinin.papazların,şıhların, ağaların ve burjuvazinin kültürüdür.
      Bizim temel sloganımız, uluslararası dünya işçi sınıf hareketinin kültürü olmalıdır. Buradaki amaç, burjuva kültürüne ve burjuva milliyetçiliğine karşı olmaktır.Geleceğin proletarya kültürü, özde uluslararası, biçimde ulusal olacaktır. Çünkü,bütün ulusların halk yığınlarının ortak sosyalist dünya görüşünü getirecektir. Biçimde ulusal, dolayısıyla başka başka olacaktır; çünkü bu dünya görüşü, her ulusun dili, töreleri ve gelenekleri tarafından belirlenen biçimler içinde somut olarak dile getirilecektir.

      Özde proleter,biçimde ulusal; sosyalizmin ilerlemekte olduğu evrensel kültür böyledir. Proletarya kültürü ulusal kültürü ortadan kaldırmaz, ona öz verir. Buna karşılık,ulusal kültür de proletarya kültürünü ortadan kaldırma, ona biçim verir. Burjuvazinin iktidarda olduğu dönemlerde, burjuva ulusal kültür sloganı bir burjuva slogandır. Ancak, proletarya iktidarında ulusal kültür sloganı bir proleter slogandır.
Erdoğan Ateşin.
Serwan Qeya
     Genel temenni olarak bahsettiğiniz olgular doğru ve istenendir. Ancak, sömürge ulus çelişkisi ile sınıf çelişkisi çok farklı ve öncelikleri ayrıdır. ulusal anlamda özgür olma çelişkisi olan ulusların proleteryasının birincil çelişkisi ulusal özgürleşmedir. sınıf çelişkisi ise (önderlik gücüne göre) ulusal çelişkinin yanında veya arkasındadır. Proleterya kendi ulusal özgürlük mücadelesinde sınıf karekteri gereği; diğer ulusalcı güçlerle ilkeli olarak ittifaklar siyasetini devreye sokar. Elbette güçlü bir komünist önderlik ulusal özgürlük mücadelesini verirken sınıf iktidarınıda proğramlamak zorundadır. bu da devrimci müdahalenin bir gereğidir. Aynı şey ülkesinde ezilen bir ulus bulunan egemen ülke proleteryası içinde olmak zorundadır. Çünkü, egemen ülke proleteryasının özgürleşmesi veya sınıf iktidarı ülkesinde bulunan sömürge ulusun özgürleşmesi ile mümkün olacaktır. Bunun içinde ezilen ülke ulusal güçleri ile ilkeli birlikler oluşturma görevi vardır. bu görevi diyalektik bilmin çelişkilerin önceliği ilkesi yükler. Bu görevi ilkeleştirmeyen egemen ülke sosyalisti veya proleteryası, sosyalist kimliğini yitirir, sosyal şöven bir kimliğe bürünmüş olur ki, bugüne kadar türk solunun misyonu bu oldu.

Turgut Balya
     Mademki Türk Solu sosyal şovendi, neden Türk Solun size akıl hocalığı yaptı, Doğu Perinçek gibi birineneden dört milletvekili önerdiniz? Altan Tan açıkça din devletinden yana olduğunu söylüyor onu niye milletvekili seçtiriyorsunuz. Bak arkadaşım, sizler ilkesiz ve menfaatçi bir topluluksunuz. Buna rağmen Türkiye Solu size hoşgörüyle bakıyor. Asker annelerinden özür dileyen APO öldürttüğü Türkiyeli devrimcilerin annelerinden özür diledi mi? Kendinizi fasulye gibi nimetten saymayın.

Turgut Balya
     Mademki Türk Solu sosyal şovendi, neden Türk Solun size akıl hocalığı yaptı, Doğu Perinçek gibi birineneden dört milletvekili önerdiniz? Altan Tan açıkça din devletinden yana olduğunu söylüyor onu niye milletvekili seçtiriyorsunuz. Bak arkadaşım, sizler ilkesiz ve menfaatçi bir topluluksunuz. Buna rağmen Türkiye Solu size hoşgörüyle bakıyor. Asker annelerinden özür dileyen APO öldürttüğü Türkiyeli devrimcilerin annelerinden özür diledi mi? Kendinizi fasulye gibi nimetten saymayın.

Turgut Balya
     Şimdiye kadar seçimlerde kaç Türkiye solcusunu milletvekili seçtirdiniz, farkındasın değil mi? Levent Tüzel, Sırrı Önder, Ufuk Uras bunlar niye aday gösteridi, madem ki sosyal şovenlerdi. Daha söyleyeceğim çık şey var. Son olarak şunu söyleyeyim. Amerika geziniz yapıldı bu mudur anti-emperyalizm. Konuşma yaptığınız Brookings Enstitüsü bir CİA kuruluşudur. Ama buna rağmen sizler devrimcisiniz bizler sosyal şoven, öyle mi?

Serwan Qeya
     Turgut Balya beyefendi, siz bilimden ve ahlakdan uzak bu hircin yaklasiminizla zaten sosyal şöven bile değil, gözü zihni kararmış bir faşist tip sergilediniz. Bidefa bahsettigimiz siyaset PKK/BDP siyaseti ki Buda kemalist devletinizin kürde ve bölge halklarına bela ettigi bir örgüt tür. Kürdün siyasetinin belirleyicisi değildir. Sizin önce enternasyonalist sol u öğrenmeniz lazım. Tabbiki solcu olma ideanız varsa. Turk solu önce gerici/faşist kemalist zihniyetten kendini kurtarsın sonra gelsin kürde solu öğretsin. Sizin algı biciminizle bile olsa bahsettiginiz şahsiyetleri kürtler miletvekili yaptı yoksa rüyalarında bile goremezlerdi. Size tavsiyem biraz yasama vicdan ahlak ve bilimle bakın fasizan ruh halınız sizede insanligada zarar verir. (bireysel bazda enternasyonalist çizgide olan Türk dostlarım umarım beni anlamislardir. )

Turgut Balya
 Kürt Solu mu vardı eskiden? Kürt Solu, solculuğu Türkiye Solcularından öğrenmiştir. Bunu Oral Çalışlar ile yaptığı röportajda APO'da söylüyor. Mustafa Suphiler zamanında 1919-1920-1921'de Kürt Solu mu vardı? Kürt Solu Devrimci Doğu Kültür Ocakları ile 68 Kuşağı'nın rüzgarıyla ortaya çıkmıştır. Her türlü yanlışına rağmen hatasına rağmen Kürtleri sol anlamda ayağa kaldıran ve dirilten APO'dur. Çizgisini, görüşlerini eleştirebiliriz ancak bu gerçeği kabul etmeliyiz. Kitlesel anlamda Kürtleri solculaştıran kişi APO'dur. Ancak Komünist düşünceyi Kürt bölgelerine, Dersim, Malatya, Diyarbakır'a ilk götüren kişi de komünist önder İbrahim Kaypakkaya'dır. Türkiye halkları Mustafa Suphi'den sonra aradan uzun yıllar geçtikten sonra diyelim ikinci defa komünizm fikriyle İbrahim Kaypakkaya sayesinde tanışmıştır. Evet bu kısa süreli bir dönemdir ama bir tarihi olgudur. Bizdeki Kürtler APO ile solu geniş anlamda tanımışlar ancak komünist ideolojiyi tanımamışlardır. APO hiçbir zaman komünist olmamıştır. Ve senin sandığın gibi PKK/BDP çizgisi Kemalist devletin Kürtlerin ve bölge halkının başına bela ettiği örgütler değildir. Onlar ne devlet tarafından kurdurulmuş ne de devlet yanlısıdır. Milliyetçi ve devrimci örgütlerdir ancak devlet yanlısı değillerdir. Evet uzun yıllardır devlet ve CIA, PKK ve BDP'yi ele geçirmeye yönlendirmeye çalışıyor. Bu yönde çabaları var. Mahir Kaynak, Yalçın Küçük, Doğu Perinçek bu konuda az çaba sarfetmedi. APO zaman zaman Yalçın Küçük'ün, Doğu Perinçek'in zokalarını yuttu. Her ne kadar "ben kül yutmam " dese de yuttu. Durum ortada. Hatta şunu da söyleyebiliriz: PKK içinde bir derin devlet örgütlenmesi bile yaratılmış olabilir ama bu bile PKK ve BDP'nin devlet yanlısı, karşı-devrimci olduğunu göstermez. Elbette sol örgütlere devlet sızma çabası gösterecektir. Hiçbir örgüt biz tamamen temiziz diyemez. Ve benim kanımca Mavi Çarşı eylemi, Mısır Çarşısı eylemi Belediye Otobüslerindeki halka molotof kokteyli atılması eylemleri PKK'ye sızmış olan derin unsurlar tarafından düzenlenmiş eylemlerdir. Benim hakkımdaki fikirlerine gelince; hemen iki satır okuyarak bir insan hakkında karar verme. Aceleci olma derim. Sana yazılarımın yer aldığı sitenin adresini bildiriyorum. Oradan tanıyabilirsin. Eleştirilerin varsa da eleştirebilirsin. www.turgutbalya.com

turgut balya
www.turgutbalya.com


Serwan Qeya
     Sayın Abi'm birikimine saygı duydum. Ancak önceki yorumlarinizla son yorumunuz ve giriş cümleniz arasında cidi bir çelişki var. Neyse, kurt solunun turk solu icinde cok şey edindiği bir gerçektir ddko larla başlayan ve rizgari ile devam eden enternasyonalist çizgiye PKK hiçbir zaman uyumlu olmadı. Gunü birlik düşünce üretimi ilkesizligi ise ayrı bir boyut. Turk sol siyasetinde Kaypakkaya degeri tartışılmaz enternasyonalist bir çizgi koymuştur. Ancak gecmisi ve bu gunü ile ( birey bazında var olanlar hariç) Türk sol siyaseti kemalizmin etkisinden kendini kurtaramamış, enternasyonalistlesememistir. Zemin gereği kısa gecistirmeler oluyor. Önceki yorumlarımızdan hareketle hakettmediginiz bir düzey koyduysam özür dilerim. Bizler birbirimizi eleştiri özeleştiri kuralları icinde gelistirip dönüştürmek zorundayız. Buda bir sorumluluktur. Saygılarımla.

Erdoğan Ateşin
     Rica ederim,saygı benden,yapıcı eleştiri devrimcidir,dönüştürücüdür.İstediğiniz zaman daha genişçe yazışabiliriz.Dostlukla kalın.


Erdoğan Ateşin
     Turgut ağbiye tartışmaya kattığı değerden dolayı teşekkür eder,saygılar sunarım...
29 Nisan 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder